Yaygın Gelişimsel Bozukluk

Yaygın Gelişimsel Bozukluk Belirtileri Nelerdir?

     Otizm tanılı çocuklarda gözle görülür bir fiziksel farklılık bulunmadığı için bebekliğin erken dönemlerinde teşhis edilmesi kolay olmamaktadır. Ancak bebeklerde görülen; temastan hoşlanmama, kucağa alındığında sakinleşmeme, ‘Cee Oyunu’ gibi oyunlara karşılık vermeme, huzursuz olma, yemek ve uyku problemleri otizm için erken dönem belirtileri olabilir.

Otizmin belirtileri

1.Sosyal etkileşimde yetersizlik Çevresindeki bireylerin farkında olmama, taklit davranışlarının yetersiz olması ya da hiç olmaması, oyun oynamanın yetersiz olması ya da hiç olmaması, arkadaşlık ilişkilerinde yetersizlik.

2.Dil ve iletişim gelişiminde normalden farklı olma (Karşılıklı iletişimin olmaması, sözel olmayan iletişim kurmada yetersizlik, sözel dilin kullanımında farklılık, karşılıklı diyalog kurmada yetersizlik.

3.İlgilerinin ve ilgilenilen etkinliklerin sınırlı olması (Yineleyici hareketler sergileme, nesnelerin ayrıntılarıyla ilgilenme, çevresindeki değişikliklere tepki gösterme, günlük yaşam rutinlerinin değişmesine karşı çıkma) olarak belirtilmiştir.

Davranışsal Özellikler Nelerdir?

     Otizmli öğrencilerde, etkilenme dereceleri bireysel farklılıklara göre değişse de, yaygın görülen davranışlar şunlardır;

  • Sosyal ilişkilerde güçlük

Göz temasından kaçınma, • Çevre ile iletişim kurmama ve çevreye ilgisiz davranma, • Hayal gücü ve yaratıcılık gerektiren oyun oynayamama, • İhtiyaçlarını belirtmekte zorlanma,

• Hareket ve sözcük tekrarları

• Objelere aşırı bağlanma

• Temastan, kucağa alınmaktan ya da sevilmekten hoşlanmama

• Seslere karşı aşırı duyarlılık ya da aşırı duyarsızlık

  • Objeleri kendi etrafında çevirme gibi kalıp davranışlar sergileme
  • Uygunsuz ve sebepsiz gülme ya da ağlama

• Tehlikeye karşı duyarsız olma

• Sorulan soruya cevap verme yerine, kendisine söylenenleri aynen tekrar etme

• Acıya karşı duyarsızlık

• Rutinden hoşlanma, değişikliklere karşı aşırı tepki ve direnç gösterme

     Çocuğun özelliklerine göre davranışlar çok hafif ya da çok şiddetli olabilir. Her bir davranışın çocuk üzerindeki etkisi de diğerinden farklı olabilir.

Otizm Gelişimsel Özellikleri

Dil ve Konuşma Becerileri

     Bazı otizm tanlı çocuklar hiç konuşamazken, bazıları da çok üstün bir konuşma becerisine sahiptir. Ancak yine de, ekolali (sözcük tekrarı), şahıs zamirlerini doğru kullanamama, monoton ve duygusuz konuşma, soyut ifadeleri ve şakaları anlayamama gibi özellikler gösterebilirler. Ayrıca, iletişim başlatma, iletişimi sürdürme, karşısındakinin duygu ve düşüncelerini anlama güçlükleri de görülmektedir. Bu da sosyal uyumu güçleştirmektedir.

Sosyal Beceriler

     Otizm en çok sosyal becerileri etkilemektedir. Sosyal etkileşim için çok gerekli olan göz kontağının olmaması, jest ve mimikleri kullanamama, ortak dikkatte sınırlılık, taklit becerisindeki güçlükler ve oyun becerilerindeki yetersizlikler; otistik çocuklarda görülen ve sosyal becerileri etkileyen bazı temel özelliklerdir.

Bilişsel Beceriler

     Otizm tanılı çocukların bilişsel becerilerini etkileyen önemli bir faktör, uyaranların tüm özelliklerine dikkat etmede yaşadıkları güçlüktür. Örneğin, elmanın rengi, kokusu, tadı, şekli vb. bir çok özelliği vardır. Elmanın sadece kırmızı oluşuna dikkat etmek, elma ile domatesi birbirine karıştırmaya neden olabilir. Bu nedenle, uyaranlar arttıkça ve karmaşıklaştıkça otizmli çocuğun vereceği tepkiler azalır. Bu sadece kavram gelişimini değil, sosyal gelişimi de etkiler. Örneğin; çocuk sadece kendisi ile konuşan insanın jest ve mimiklerine dikkat ederse konuşmacının verdiği mesajı algılayamayacaktır. Bu özellikleri, bilgiyi öğrenirken anlamayı sınırlamakta, bilginin farklı ortam ve durumlar için transferini zorlaştırmaktadır.

Yaygın Gelişimsel Bozukluk Tanısı Almış Çocukların Eğitimi

     Bu çocuklara erken yaşta, tercihen üç yaştan önce tanı konması büyük önem taşır. Çünkü çocuk özel eğitim almaya ne kadar erken başlarsa, o kadar hızlı ilerleyebilir. Yaygın gelişimsel bozukluğu olan çocuklarda davranışlar öğrenme sürecini güçleştirmekte, bilgiler parça parça işlenmekte, iletişim bozuklukları çocukların değerlendirilmesini ve gelişimsel düzeyinin belirlenmesini engellemektedir. Yapısal özellikleri nedeniyle bu çocuklara, özel olarak hazırlanmış eğitim programlarıyla kişiye özel eğitim verilmesi gerekir. Onlar için yapılandırılmış bir ortamda, bir yetişkin – bir çocuk sistemiyle yapılacak bir eğitim çocuğun becerilerini artıracak en iyi sistemdir. Çocuk uygun düzeye geldiğinde, bireysel eğitimin yanında, sosyal uyumunu da önemli ölçüde destekleyen grup derslerine katılabilir. Özel eğitimin yanı sıra, aile ile ortak yürütülecek ev çalışma programları da eğitimin kesintiye uğramadan yoğun şekilde devam etmesine katkı sağlar.

Özel eğitimin yanı sıra özel eğitime destek olarak verilen terapilerin en önemlileri dil – konuşma terapisi ve uğraşı terapisidir. Dil-konuşma terapisinde, dil ve iletişim becerilerini geliştirmek için çeşitli terapiler uygulanır. Bu terapilerin temel hedefi, çocukların içinde bulundukları tüm ortamlarda iletişim kurmalarını sağlayacak iletişim becerilerini onlara kazandırmaktır. Bu amaçla, hem kendilerine yöneltilen konuşmaları daha iyi anlamaları, hem kendilerini daha anlaşılır şekilde ifade etmeleri  hem de karşılıklı konuşma başlatma ve sürdürme becerilerini kazanmaları sağlanmaya çalışılır.

Uğraşi terapisinde ise, yaygın gelişimsel bozukluğa sahip çocukların günlük yaşam becerilerini, toplumsal becerilerini ve uyumsal davranışlarını geliştirmek ve davranış sorunlarını azaltmak amacıyla çeşitli terapiler yürütülür. Uğraşı terapistlerinin çocuklarımızda en sık uyguladıkları yöntem “duyusal bütünleştirme terapisidir”.

Güvenli Çevre
Kişiselleştirilmiş Eğitim
Deneyimli Eğitmenler
Mutlu Çocuklar