Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite

DEHB’in Nedenleri

Nedeni kesin olarak bilinmiyor. Sorumlu olduğu düşünülen bazı etkenler:

Kalıtım,  genetik nedenler

Çevresel etkenler

Beyindeki yapısal ve işlevsel farklılıklar

 Kalıtım

DEHB olan çocukların anne babalarında benzer belirtiler olma oranı normal çocuklara göre 2-8 kat fazladır.

DEHB olan çocukların Kardeşlerinde normal çocuklara oranla 2-3 kat fazla DEHB vardır.

Çevresel Nedenler

Gebelik esnasındaki faktörler

Alkol kullanımı

İlaç kullanımı

Kötü beslenme

Sigara kullanımı

Kimyasal zehirler ( kurşun vb. )

Çoğul gebelik

Doğum ve doğumdan sonraki  faktörler

Zor doğum, doğum esnasında  yada sonrasında yaşanan tıbbi sorunlar

Erken doğum

Merkezi sinir sistemi sorunları

Demir eksikliği

Kimyasal zehirler

Beyindeki yapısal ve işlevsel farklılıklar

DEHB olan çocuklarda toplam beyin hacminin % 5 kadar daha küçük olduğu anlaşılmıştır.

Takip çalışmalarına göre bu çocukların beyin büyüklüğü ve olgunlaşmasında normal çocukları geriden takip ettikleri ve ergenlik döneminde bazı çocuklarda aradaki farkın kapandığı düşünülmektedir.

Araştırmalar  tedavi görmüş  DEHB olan çocuklarla tedavi olmamış olanlar karşılaştırıldığında, tedavi alanlarda hacim azalmasının düzeldiği ancak almayanlarda anormalliğin devam ettiğini göstermiştir.

DEHB’ nin Belirtileri

Bu bozukluğun 3 temel belirtisi vardır:

Dikkat eksikliği

Dikkat süresinin ve yoğunluğunun bireyin yaşına göre olması gerekenden az olmasıdır.  Dikkatin belirli bir noktaya toplanamaması ve kolayca dağılması, dağınıklık, unutkanlık, eşyaları kaybetme gibi belirtilerle kendini gösterir.

Aşırı hareketlilik ( Hiperaktivite )

Bireyin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayacak biçimde hareketli olmasıdır.Uzun süre yerinde oturamama, otururken elin ayağın kıpır kıpır olması, çoğu zaman hareket halinde olma, çok konuşma gibi belirtilerle kendini gösterir.

Dürtüsellik

Önceden düşünmeksizin veya bilinçli olarak karar almaksızın hızlı eyleme geçilmesidir.

HİPERAKTİVİTE  BELİRTİLERİ

Yerinde duramazlar.

Oturması gerektiği halde oturamazlar.

Sessiz sakin oyun oynamakta güçlük çekerler.

Yerli yersiz koşup tırmanırlar

Çok konuşurlar.

Çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan cevabını söylerler.

Her zaman bir şeylerle uğraşırlar.

Olaylara ve konuşmalara müdahale edip yarıda keserler.

DİKKATSİZLİK BELİRTİLERİ

Yönergeleri başından sonuna kadar takip edemezler.

Dikkatlerini yaptığı işe veya oyuna vermekte zorlanırlar.

Evde veya okulda yaptığı işler ve aktiviteler için gereken malzemeleri kaybederler.

Siz konuşurken dinlemez gibi görünürler.

Detayları gözden kaçırırlar.

Düzensiz görünürler.

İlgileri kolayca başka yönlere kayar.

Unutkandırlar.

Uzun süre zihinsel çaba gerektiren işleri yapmakta zorlanırlar ve bunlardan kaçınırlar.

Bir kişide DEHB varlığından söz edebilmek için;

7  yaştan önce başlamış olması,

Birden fazla ortamda görülüyor olması ( ev, okul )

Bireyin yaşamını etkileyecek boyutta olması

Kalıcı ve sürekli olması ( en az 6 ay )

Belirtilerinin olması gerekir.

Tanı Nasıl  ve Kimler Tarafından Konur?

Tanı konulması aşaması  ayrıntılı bilgi alınması ile başlar, anne-babadan, öğretmenden, çocuğun kendisinden ve olabildiğince çok bilgi kaynağından bilgi elde edinilmeye çalışılır. Aileler çoğu zaman okul öncesi dönemde dikkatsizlik, aşırı hareketlilik, dürtüsellik belirtilerini gözlemlerler ancak genellikle tanı, çocuğun okula başlamasından sonra konulur. Aile içinde ve erken dönemde sorun yaratmasa da okul gibi yapılandırılmış, kurallı ve kalabalık bir ortamda belirtiler belirgin hale gelir.

Daha sonraki aşama çocuğa hekim tarafından fizik muayene yapılmasıdır; ayrıntılı bir fizik muayene, işitme ve görme ile ilgili sorunlar da dahil karışabilecek diğer tıbbi nedenlerin anlaşılmasını sağlayacaktır. Ayrıca çocukta örneğin motor becerilerde sorun olması gibi sinir sistemine ait gelişimsel gecikmeler ile ilgili bulgular varsa bunların erken dönemde tanınmasını da kolaylaştıracaktır. DEHB ile ilişkili olabilecek genetik sendromları ortaya çıkaracaktır.

DEHB tanısı çocuk ve ergen psikiyatri uzmanları tarafından konur.  Fakat uzmanlara yapılan  yönlendirmelerde değişik meslek gruplarının rolü büyüktür.

DEHB okuldaki başarıyı olumsuz etkilediği için ilk olarak öğretmenler tarafından fark edilir.Aileleri uyarmak, bilgilendirmek ve bu çocukları ilgili yerlere yönlendirmek önemlidir.

DEHB ile ilgilenen uzman doktorlar, çocuk ve ergen psikiyatri uzmanlarıdır. Farklı disiplinlerin katılımını gerektiren bu tanı ve tedavi sürecinde, genellikle psikologlar, pedagoglar, psikolojik danışmanlar, özel eğitim uzmanları, öğretmenler ve problemin gerektirdiği uzmanlarla birlikte çalışılır.

F –  İletişim ve Davranış  Problemleri

Hiperkinetik bir çocuğun ailesi sık sık sorunlar yaşar; DEHB olan bir çocuk yetiştirmek ebeveynler için çok zor olabilir. Ebeveynler dikkatle çocuklarının davranışlarını izlemeyi ve bu davranışlara uygun bir şekilde yanıt vermeyi öğrenmelidir. Aile hayatında sorunlar (örneğin boşanma, aile içi şiddet, alkol ve uyuşturucu gibi) meydana gelirse, bunlar DEHB olan çocukların davranış yönetimini zorlaştıracaktır.

Evlilik üzerinde olumsuz yıkıcı etkileri bulunmaktadır. Kendilerini ilgilendiren ve heyecan verici konularda saatlerce konuşabilirler. Bazı eşlerin  şikayeti uzun monologlardır.

Sosyal beceri eksikliği bulunur.

Bir tartışmayı proveke edebilirler. Tartışmayı sonlandırmakta zorlanırlar ve son sözü söyleme zorunluluğu hissederler.

Duygusal meselelere hızlı ve abartılı tepki verirler.

İş hayatı ve kariyer ediniminde sıkıntı vardır. Sık sık iş değiştirme problemi vardır.

G – Tedavi

İlaç tedavileri hemen her yaş grubunda ilk sırayı almaktadır. Ancak çoğu zaman (DEHB de eş tanıların da sık olduğunu hatırlayarak) tek başına yeterli gelmemektedir

Çocuklara, aileye ve öğretmenlere DEHB hakkında bilgi, öneri ve destek sunulması tedavinin bir parçasıdır.

1) İlaç Tedavisi

Günümüzde DEHB belirtileri ilaçlar ile oldukça başarılı olarak düzeltilebilmektedir. Farklı türde ilaçlar kullanılmaktadır. En sık kullanılanlar “stimülanlar”dır.

Stimülanlar

Bu gruptaki ilaçlar beyinin dikkat, dürtüler ve davranışın düzenlenmesi ile ilgili bazı bölgelerinde merkezi sinir sistemini uyararak etki gösterirler. Şu an tüm dünyada ve ülkemizde DEHB olan çocukların tedavisinde birinci seçenek olarak kullanılmaktadırlar.

2) Davranış düzenleyici yaklaşımlar ve psikoterapiler      

Davranış düzenlemesi DEHB tedavisinde önemli bir yer tutar. Psikoterapiler ise standart olarak uygulanmazlar. Ancak zaman zaman tedavinin çok önemli bir parçasını oluştururlar: örneğin aile iletişiminde, ilişki biçimlerinde ciddi sorunlar varsa ve sorunlar çocuktaki bozukluğun gidişini olumsuz etkiliyorsa “aile terapisi” gerekebilir; ya da DEHB’nin yanı sıra anksiyete, depresyon, kendine güven ile ilgili sorunlar varsa bireysel psikoterapi gerekebilir.

3) Özel Eğitim

Çocuğun davranışlarının düzenlenmesinde aile ve öğretmene önemli görevler düşer. Anne-babaların ve öğretmenlerin yapabilecekleri oldukça geniş kapsamlıdır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların eğitiminde, tıbbi ve psiko-sosyal desteklerle birlikte eğitsel düzenlemeleri içeren çok yönlü bir programın yapılandırılması gerekmektedir. Bu program, DEHB olan öğrencilerin akademik performans ile sosyal uyum düzeylerini yükseltmektedir. Bu programın içeriği;

Öğretmen, okul personeli ve akran eğitimi ile birlikte aile eğitimini,

Uzman hekim tarafından gerekli görüldüğü taktirde ilaç tedavisiyle desteklenmesini

Eğitim-öğretim ortamları ve programlarının yapılandırılmasını,

Dikkat toplama eğitimini,

Sosyal beceri eğitimini, kapsamaktadır.

DEHB olan öğrencilerin eğitiminde, ‘’Öğrenci-Aile-Öğretmen’’ ihtiyaçlarına göre, hedeflenen amaçlar doğrultusunda ‘’bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP)’’ hazırlanmalıdır.

Dersler birebir yapıldığı için öğrenci ile fiziksel yakınlık olduğundan öğrencide dikkat toplama ve kontrol daha kolay olmaktadır.

Görsel olarak daha iyi öğrendikleri için, görsel olarak verilen çalışma yazılı hale de getirilir. Bu durum öğrenme için daha faydalıdır. Özel eğitimde bu çalışmayı yapmak normal sınıf ortamından daha kolaydır.

DEHB olan çocuklarda ben dilini kullanmak önemlidir. Ben dilini kullanabileceğimiz en uygun ortam özel eğitimdir.

Bu çocukların yerinde duramama özellikleri nedeniyle sıklıkla uyarılmaları istenmeyen bu davranışın pekiştirilmesine yol açar.

Övgüyü ve cesaretlendirilmeyi çok seven bu çocuklar, özellikle cesaretlendirme olmadığı zaman sinirlenirler. Üstesinden gelebilecekleri ve övgü alacakları davranışlara yönlendirilmeleri gerekir.

Güvenli Çevre
Kişiselleştirilmiş Eğitim
Deneyimli Eğitmenler
Mutlu Çocuklar